Rüya Ülkesi’ne Yolculuk

Bir varmış, bir yokmuş… Uzak diyarlarda, sadece hayal kurabilen çocukların gidebildiği gizemli bir ülke varmış. Rüya Ülkesi adı verilen bu yerde gökyüzü pembe, nehirler şekerden, ağaçlar ise gökkuşağı rengindeymiş. Ancak buraya gitmek için sihirli bir şifreyi bilmek gerekirmiş: “Hayal gücüm sınırsız!”

Mira, hayal kurmayı çok seven bir kızmış. Geceleri gökyüzüne bakar, yıldızların birbiriyle fısıldaştığını düşünürmüş. Bir gün odasında eski bir kitap bulmuş. Kitabın kapağında “Rüya Ülkesi’ne Açılan Kapı” yazıyormuş. Mira heyecanla kitabı açınca parlak bir ışık yayılmış ve sayfalardan uçan kelebekler çıkmış!

Tam o anda bir fısıltı duymuş: “Eğer bu dünyayı görmek istiyorsan gözlerini kapat ve hayal et!” Mira gözlerini kapatmış ve içinden “Hayal gücüm sınırsız!” diye fısıldamış.

Gözlerini açtığında kendini Rüya Ülkesi’nin tam ortasında bulmuş! Karşısında kanatları parlayan bir unicorn duruyormuş. Unicorn gülümseyerek:
— Hoş geldin Mira! Sen hayal gücünü kullandığın için buraya gelebildin. Şimdi sihirli dünyamızı keşfetme zamanı!

Mira unicornun sırtına binmiş ve gökyüzünde uçmaya başlamış. Bulutların arasında uçan balinalar, gümüşten yapılmış ağaçlar ve konuşan yıldızlar varmış.

— Burada her şey hayal gücüyle oluşur, demiş unicorn. Ne istersen hayal et!

Mira düşündükçe etrafındaki dünya değişmeye başlamış. Masmavi gökyüzüne devasa çikolata dağları eklemiş, şekerden nehirler yapmış, ağaçları gökkuşağına çevirmiş.

Mira bu büyülü dünyada oyunlar oynarken birden aklına bir şey gelmiş: “Ya diğer çocuklar da buraya gelmek isterse?” Unicorn ona gülümsemiş:
— Sadece hayal edenler buraya ulaşabilir. Onlara hayal kurmayı öğretmelisin.

Mira uyandığında hâlâ Rüya Ülkesi’nin büyüsünü hissediyormuş. O günden sonra her gece gözlerini kapatıp hayaller kurmuş ve arkadaşlarına da “Hayal gücüm sınırsız!” demeyi öğretmiş.

Ve böylece Rüya Ülkesi’ne gelen çocuklar her gün yeni maceralar yaşayıp hayallerini gerçekleştirmiş.

Ve masal burada bitmiş, ama çocukların hayalleri hiç tükenmemiş!