Yalnız Fil Yavrusu
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde bir fil ailesi varmış. Bu fil ailesinin en küçüğü, sürüde başka küçük fil olmamasından dolayı çok mutsuzmuş. Kendine oyun arkadaşı bulamıyor ve yalnızlık çekiyormuş.
Sürü halinde yolculuk eden filler, yolculuk sırasında sık sık su kenarlarında mola veriyorlarmış. Küçük filin en büyük eğlencesi, bu molalarda su ile oynamakmış. Çamurlara bulanıp yerlerde yuvarlanmayı çok severmiş. Annesi ise onu hortumundan su fışkırtarak temizliyormuş.
Fakat küçük fil, eğlencesinin hemen bitmesini istemediği için kendini tekrar çamurlara buluyormuş. Bu durum annesini oldukça kızdırıyormuş. “Beni yoruyorsun!” diyerek küçük fili bir an önce temizlemeye çalışıyormuş. Ancak küçük fil, hep kendi gibi bir oyun arkadaşı olsaydı ne kadar eğlenebileceğini hayal ediyormuş.
Günlerden bir gün, yollarına devam ederken karşıdan başka bir fil sürüsünün geldiğini görmüşler. Küçük fil, sürüdeki diğer filler gibi heyecanla olan biteni anlamaya çalışmış. Sürünün tüm fillerinin hortumlarını kaldırıp ses çıkarmalarından ve kulaklarını sağa sola çevirmelerinden güzel bir şeyler olduğunu hissetmiş.
Karşıdaki sürü yaklaştıkça, onların arasında da kendi gibi küçük filler olduğunu fark etmiş. Küçük fil için işte eğlenceli saatler o anda başlamış. Yeni arkadaşlarıyla çabucak kaynaşmışlar ve oyunlar oynamaya başlamışlar.
Küçük filler, ters yönde giden sürülerin birleşmesi için anne babalarını ikna etmeye çalışmışlar. Neyse ki küçük filin sürüsünün lideri çok yaşlıymış ve diğer sürüyle birleşmeyi kabul etmiş. Bu durumdan en çok küçük filler mutlu olmuş.
O günden sonra, küçük filin annesi de çok rahat etmiş. Sulak bir yere geldiklerinde küçük filler, artık istedikleri kadar oynayabiliyorlarmış. Birbirlerine hortumlarıyla su fışkırtıyor, gönüllerince eğleniyorlarmış. Ve böylece küçük fil, mutluluğu ve arkadaşlığı bulmuş.